Ziyaretçiyim

Son iki yüz yıldır, kendi kendine oluştuğunu düşündüğümüz tarih, aslında büyük ölçüde Yahudilerin yazdığı bir senaryo ve bizler de bu senaryoda rolünü oynayan figüranlar mıyız? Yahudilerin ya da küresel elitlerin dünyayı yönettiğine dair karşılaştığınız yazı ve videolar muhtemelen Federal Rezervleri (FED) belli sayıda ailenin yönettiğini, petrol endüstrisini ve finans sistemini de bu ailelerin yönettiğini söyledikten sonra başka bir bilgi vermeyecektir. Bu iddiaların gerçekliğini araştırmak için başladığımız yolculuk, bizi tahmin ettiğimizin de ötesinde şok edici bir tabloya götürdü. 15 sektör başlığı altında, dünyadaki en büyük yüzlerce şirketin kuruluş hikayeleri ve tarihçeleri incelenerek Yahudi kökenli iş insanlarının küresel ekonomideki payları ve hakimiyetleri ortaya çıkarılmıştır. Yaptığımız araştırmalara göre, dünyadaki 450 kişiden sadece 1 ini teşkil eden Yahudilerin payı, biri hariç 14 sektörün tümünde %50 nin çok daha üzerinde olmuştur. Kısmen ya da tamamen Yahudi sermayesi tarafından kontrol edilen şirketlerin yıllık cirosu ise 6.2 trilyon USD tutarındadır. Bu gizemli azınlığın gücünü, sadece küresel şirketlerin önemli bir kısmına sahip olmaları şeklinde düşünmek, büyük resmi ıskalamak anlamına gelecektir. Çünkü onlar sadece bu büyük şirketleri kurmamışlar, bu şirketlerin üzerinde durduğu platformları yani sistemleri de kurmuşlardır. Bahsi geçen ticari başarılar, çok iyi eğitim almış iş insanlarının bireysel başarıları değil, küresel bir Yahudi devletinin kolektif başarısıdır. Kitapta, bu başarı ya da gücün sahibi olan Yahudi Devleti nden neyin kastedildiğine bu gücün kimler olduğuna, oluşumuna, yapısına ve bu çok küçük insan topluluğunun tüm dünya insanlığının ortak değerlerinin tamamına yakınını yönettiğine şahit olacağız.

Mevlâna nın çağrısı açıkça İslam a, Kur an a, Peygamberimiz Hz. Muhammed in (Allah ın selamı ve rahmeti üzerine olsun asr) yoluna ve İslam ın, Kur an ın anlaşılması ile aşkla yaşanmasına, Peygamberin yolundan aşkla yürünmesine yönelik olmuştur. Mevlâna nın düşünceleri, dikkatli ve sistematik bir bütünlük içinde incelendiğinde, bütün eserlerinin Kur an temelli sözlerinden hareketle İslâm ın esası olan tevhit (Allah ın birliği) inancını dile getirmek üzere yazıldığı görülecektir. Dolayısıyla diyebiliriz ki, Mevlâna yı anlamak için Kur an ı çok iyi anlamak gerekirken, Kur an ı iyi anlamış olmak da Mevlâna yı anlamayı sağlayacaktır. Bu kitapta, Mevlâna nın beş eseri olan Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fi-Hi Ma-Fih, Mecalis-i Sab a ve Mektuplar dan özlü sözler olarak seçmiş olduğum 3173 bal damlalarından toplam 2501 sözün Kur an ayetleri temelli ve bu Kur an ayetlerinin bir nevi tekrarının yapıldığını göreceksiniz. Bu sonuç, Mevlâna nın KEŞŞAF-UL KUR AN Kur an ı anlayan kaşiflerinden ve Hz. Muhammed in (asr) sadık mirasçılarından olduğunu göstermektedir.

Günümüzden 450.000 yıl önce başlamış bir macera bu. Dünya üzerindeki yaşamı derinden etkileyen, belki de vaktinden önce olgunlaşmasına sebep olan bir macera... Dünya nın henüz kendisi ile olan mücadelesinin bitmediği zamanlarda, yerli yerine oturmasına izin vermeden zemininin, çok katlı gökdelenleri yapacak teknolojiyi getiren, olması gerekenden çok daha önce modern insan ve yapıtlarıyla Dünya yı buluşturan büyük bir macera. Bir gizem Ana akım tarihin bünyesinde barındıracak yer bulamadığı, ancak efsanelerle ve mitlerle açıklayabildiği bir alternatif tarihin izini sürüyor; yazılmamış bir gizemin perdesini aralıyoruz. Uzun, sancılı ve bilinmeyen bir tarih öyküsü bu aslında. Tanrılar ve insanların Dünya üzerindeki ortak öyküsü Dinler arası çekişmelerin yüzbinlerce yıllık temeli, bitmek bilmez savaşlara konu olan topraklar, yanlış tanrılara tapınmaktan vaz geçmeyen günahkâr şehirler ve aldıkları cezalar. Mısır, Sümer, İndus uygarlıkları; Anadolu, Anav, Kenan, Elam, Mani, Ebla halkları; Samiler, Hurriler, Amurrular Ve paylaştıkları tanrılar Bir tanrının ölümü, diğerinin cezalandırılması. Sıralaması bir türlü doğrulanamayan Sümer kral listeleri için arkeolojik ve tarihsel kanıtlar eşliğinde, eş zamanlı olarak Mısır ve İndus vadisini de içeren kronolojik bir önerme bu. Aynı zamanda Tufan ile insanın yaratılışı gibi mit olduğu düşünülen öykülerin arkeolojik, antropolojik kanıtlar eşliğinde gerçek dünyaya taşınması... Okuyucunun hiç bilinmeyen bir tarih, yaşamış tüm halkları etkileyen olaylar, devrimsel değişikliklere imza atan krallar ve şüphesiz tümünün üzerinde doğrudan etkisi olan tanrılar ile tanışmasını istedim. Unutulan isimler için biri aracılık etmeliydi. Kitaptaki tüm anlatımlar Sümer metinleri temelinde düzenlenmiştir.

Okurların elinden bırakamadığı romanlar yazmak ister misiniz? Çok satan Kediyi Kurtar! hikâye yapısı serisinin ilk roman yazma kılavuzu elinizde. Yazar Jessica Brody, ünlü Kediyi Kurtar! senaryo metodunu kullanarak hazırladığı roman yapısı kılavuzunu sizlere sunuyor. Bu 15 aşamalı roman yapısıyla bütün kurgu problemlerinizi çözecek, büyüleyici olay örgüleri planlayacaksınız. İlgi uyandıran, okunmaya değer karakterler yaratacak ve kahramanlarınızın hangi bölümde neler yapacağını biliyor olacaksınız. Çünkü Kediyi Kurtar! Roman Yazıyor , ilk sayfadan son sayfaya kadar, hatta logline ve sinopsisinizi yazarken bile yol gösteriyor. Roman yazmanın hangi aşamasında olursanız olun sizlere ilginç ve özgün anlayışlar sunarken, on hikâye türünü (Evdeki Canavar, Dertli Ahbap, Neden Yaptı?) ve bu türlerin olmazsa olmazlarını detaylarıyla anlatıyor.

1960 larda, maaşıyla adet Cumhuriyet altını alan bir memur, bugünlerde sadece tane alabiliyor. Yani insalık, gizli efendileri tarafından giderek daha fazla köleleştirilmeseydi, bugün ortalama bir çalışan sadece birkaç aylık maaşıyla, bir ev alabilecekti... IŞTE; INSANLARİN BOYNUNDAKI GÖRÜNMEZ ZINCIRLER,KÖLELIK SISTEMI VE TARIHTEN GÜNÜMÜZE UZANAN HIKAYESI... Peygamberlerin gösterdiği gerçek neydi ki köleler kitleler halinde onları izledi? Dinler köleliğe karşı ortaya çıkmışken, nasıl kölelik sisteminin bir parçası haline getirildi? Tanrı nın Krallığı neydi ve O nun yetkilerine neden kimse ortak olamazdı? Tarihin en şiddetli kölelik sistemi bugün nasıl işliyor? 13:16: Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu. 13:17: Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. (INCIL, VAHIY: 13/16-17) Sistemi yöneten sahte efendilerin sonu ne olacak? Derken biz onu, hem de sarayı ile yere geçiriverdik. O vakit Allah a karşı yardımına gelecek taraftarı da olmadı, Kendini kurtaracaklardan da değildi. (KASAS SURESI- 81)

İnanmayanın okumadan reddettiği, inananın da okumadan veya anlamadan okuyarak savunduğu Kur an, okunsun, APAÇIK olan mesajı anlaşılsın diye yeniden ele alındı. Allah ın bütün insanlar için indirdiği Kur an ı, ait olduğu din olan İslam ı öğrenmek üzere yavaşça, anlaya anlaya ve düşüne düşüne okuyan Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR, ayetleri, özellikle başka ayetlerle ve bir bilim adamı titizliği ile edindiği bilimsel bilgisi ve tecrübeleri ışığında yorumladı. Kur an da olup asırlarca açıklanmayan birçok bilgiyi açığa çıkardı ve birçok ezberi bozdu. Kur an a göre, insanın yaratılış amacının Melek eğitimi almak üzere olduğunu ortaya çıkardı ve eğitim yerinin Dünya olduğunu, Adem in, tekâmül ettiği yerden, son sınavında 2 nefsinden başarısız olduğu için tekrar dünya eğitimine geri gönderildiğini, Allah ile bütün insanların Ruh ları ile Dünyaya gönderilmeden ve insan elbisesi giydirilmeden önce 7 maddelik sözleşme yapılarak ve bunlara uyacağına dair söz alınarak, bu nedenle de her insanın İslam a yatkın yaratıldığını ayetlerle gösterdi, İmanın temel esaslarını ve müminliğin şartlarının her biri birer ibadet olan 400 ün üstündeki muhkem-kesin hükümler olduğunu tespit etti ve bu özelliği ile İLK ve TEK KİTAPTIR Ayrıca; Kur an ı okumaya ilişkin Kur an ın 7 tavsiyesini bir araya getirdi, Önerilenin tek eşli evlilik olduğunu Kadın için tavsiye edilenin, tedbir için sadece şehvet yerlerinin örtülmesi olduğunu Kadının aybaşı halinin hiçbir ibadete engel olmadığını, Ve Kur an ın özellikle kadını koruduğunu belirledi, Din temelli ve dini parçalayan gruplaşmaların yasaklanmış olduğunu vurguladı, l Kurban kesmenin sadece Hac için Mekke de olanlarla sınırlı olduğunu, l Ve daha birçok konuda İSLÂM ın, Allah ın tek dini olarak her zaman ve her topluma göre daima yenilikçi ve BİR DEVRİM DİNİ olduğunu vurguladı. Sıkılmadan, Ne demek istiyor demeden, akışkan bir şekilde okunur, kolay anlaşılır anlam Türkçesi ve öğretici güncel yorumları ile genç, erişkin veya yaşlı, az eğitimliden, aydınlara kadar HER KESİME DEMEK İSLÂM DİNİ BUYMUŞ dedirtecek bir bilgi KUR AN ı var şu anda elinizde.

İnsan yüzyıllardır Hakikati aradı... Peki ne buldu? Bu yolda öncelikle hep maddeyi anlaması gerektiğini düşündü. Ta ki bir gün Kuantum Mekaniği Fiziği Yasaları ortaya çıkana dek. İşte o zaman tüm gerçeklik yerle bir oldu. - Zaman ın bir illüzyon olduğu anlaşıldı. - Mekân ın bir illüzyon olduğu anlaşıldı. - Zaman ve mekâna bağlı olan maddenin de illüzyon olduğu anlaşıldı. Şimdi sıkı durun! Eğer bu saydıklarımız maddesel gerçeklikse ve ölümü de bu gerçekliğe dayandırıyorsak ortaya çok ilginç ve net bir bilgi çıkıyor: ÖLÜM DE BİR İLLÜZYON! Klasik fizik, maddeyi tanımlayarak bir evren modeli sundu yüzlerce yıl. Ancak kuantum yasaları klasik fiziği alt üst etti. Zamanı ters düz etti! Atomaltına inildiğinde başka bir gerçeklik ortaya çıktı. Evreni oluşturan tüm parçacıkların en temel zerreleri, bilinçle etkileşim içindeydi! Anlaşılması gereken, keşfedilmesi gereken bilinçti! Çünkü evrenin itici gücü bilinçti! Evren bilinci değil, bilinç evreni tezahür ettiriyordu. Peki neydi bilinç? Bilinç, ruhun bilici hakikati... İBLİS YİNE SAHNEDE! Ve bu sefer hedefi insan bilinci. İblis cennette ne demişti Adem e? Ey Âdem, sana ölümsüzlük ağacını ve çökmesi mümkün olmayan hükümranlığı göstereyim mi? Ve Şeytan, tekrar ölümsüzlük vaadi ile karşımızda. Yılanın uzattığı son elma, dijital ölümsüzlük yalanı. Oysa insan öz hakikatini bir hatırlasa. Ezeli ve ebedi olan Ruh u ile zaten ölümsüz olduğunu kavrasa... İnsan, Evren in şekillendirilmesinde yaratıcısının Mutlak Bilincine ortak bir bilinçle yaratıldı. Çünkü O, yeryüzünde Yaradan ın halifesi. İblis, işte tam da bu nedenle bilincimizi ele geçirmek istiyor! Her şeyi gören bilincin vasıtasıyla, şahitlik ettim bizzat göklerin görünmez yüzüne ve tefekkür yoluyla eriştim Hakikat Bilgisi ne. İşte bu bilişle yazıyorum tüm bu mısraları. (HERMES)

Astroloji, içinde bulunduğumuz hayat döngümüzün ve ilâhi plandaki yaratılış bütünlüğümüzün gökyüzündeki hareketlerin bir izdüşümü olduğunu ve yeryüzüne nasıl intikal ettiğini açıklayan metafizik karakterli seçkin bir ilimdir. Bizler, Rabbimizin ilâhi bilgiyi tecelli ettirdiği ruhumuz ve bu bilgiyi tasarruf etme yetkisine sahip nefsimiz ile aslında her şeyin bilgisine sahip mükemmel suretlerken; maddi bir forma büründükten sonra Misal alemlerinde edindiğimiz marifet ve potansiyelimizi unuttuk. Ve kendimizi sadece bu dünyada edindiklerimizle sınırlı zannederek anlamlandıramadığımız pek çok sıkıntı yaşadık. İşte, hayatımızda anlamlandıramadığımız tüm karanlık noktalara ışık tutan Astroloji ilmi, Ben kimim? Nereden geldim? Bu hayata geliş amacım nedir? Nereye gidiyorum? gibi önemli soruları cevaplamaktadır. Tüm varlık âlemini ve insanı kuşatan İlâhi takdirin işleyişini, hayatımızdaki kadersel süreçleri ve hiç bilmediğimiz yönlerimizden bizleri haberdar etmektedir. Bu kitap, hakikate giden yolun kendini bilmekten geçtiğine inananlar için bir rehber olarak hazırlanmış önemli bir kaynak eserdir. Hayatımızın çeşitli suretlere bürünmüş Kozmik Sırlarını semboller aracılığıyla okuyarak, deneyimlerimizi anlamlandırmamıza ve döngülerimizi kırarak daha rahat bir hayat yaşamamıza katkı sağlamaktadır.

Bu kitap olağandışı bir perspektifini sunduğu insanı içsel gelişime davet ediyor. Yazar, insanın iç dünyasındaki derinlikleri muhteşem bir şekilde açığa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda içsel potansiyeli keşfetmenin anlamını da netleştiriyor. Her birimizin içinde saklı olan tohumları yeşertmemize yardımcı oluyor. Tohum, insanın içsel gücünü temsil eder. İnsan, yeterliliğinin büyük bir potansiyeline sahiptir ancak bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve geliştirmek için çaba göstermelidir. İçsel yaşamın tohumdan ağaca olan yolculuğu ile özdeşleşerek daha derin bir düşünce yolculuğuna hazır olun. Kişisel gelişimin neden bu kadar önemli olduğunu, bu gelişim yolculuğunu nasıl başlatabileceğinizi ve sürdürebileceğinizi keşfedin. Kur an-ı Kerim ve diğer kutsal metinlerdeki derin bilgiler, bilimsel verilerin ışığında size rehberlik edecek. Her şey, ilk andan başlayarak bugüne kadar olan süreçte yeniden şekillenmeye başlayacak. İçsel yaşamın tohumdan ağaca olan yolculuğu ile özdeşleşerek daha derin bir düşünce yolculuğuna çıkmaya hazır olun.

HIZIR KİMDİR, NELER YAPAR, HALA YAŞIYOR MU? Bir peygambere bile yol gösterecek kadar olağanüstü güçlerle donatılmış olan bu şahsiyet kimdir? Hızır bir kişinin mi, yoksa bir topluluğun mu adıdır? Gelecekten gelen bir zaman yolcusu mudur? Tarihin her döneminde izlerine rastladığımız HIZIR, nasıl bu kadar uzun yaşayabilir? Hızır ın balık ve su sembolleriyle ilişkisi nedir? Fatih Sultan Mehmet in, Ayasofya nın kubbesine altından bir top astırıp, Burası Hızır makamı demesi ne anlama gelmektedir? Bazı İslâm kaynaklarının Hızır ın Cengiz Han ın ordularıyla birlikte savaştığını söylemeleri ne anlama gelmektedir? Hızır ve Zülkarneyn aynı kişi mi? Yuşa tepesini bulması için Yahya Efendi ye Hızır mı yol göstermişti? Aziz Mahmut Hüdai yi bataklıktan kurtarmış mıydı? Hızır günümüzde hâlâ yaşıyor mu?