Firma Adı İletişim Konum
GÜNÖTESİ YAYINCILIK İLETİŞİM LTD. ŞTİ.
Feneryolu Mahallesi Bağdat Caddesi No: 115/2 C Blok Daire 2 Feneryolu / Kadıköy / İSTANBUL / TÜRKİYE
İletişim: +02165501881
Web: https://www.siakitap.com.tr/
Salon: 7
Stant: 724A
Ürün Grupları
  • Kultur Yayinlari

Sia Kitap, Ağustos 2019 da 2 ortak tarafından kuruldu; ilk kitapları Eylül 2019 da yayınlandı. Kataloğu çoğunlukla çağdaş edebiyat (Türk ve yabancı yazarlar), klasikler, modern klasikler, suç kurgu, kurgu dışı, şiir, çocuk kitapları, biyografiler, tarih kitaplarından oluşuyor. 5 yılda Sia Kitap, covid dönemine rağmen 285 başlığı başarıyla yayınladı. Katalogda J.M.Coetzee, John Banville, Pascal Mercier, Peter Handke, Judith Hermann, Tahar ben Jelloun, John LeCarre gibi ünlü uluslararası yazarlar yer alıyor Son zamanlarda edebiyat ve felsefe alanında kaliteli kitaplar yayınlayan Monokl Yayınları nı devraldık. 2023 Nobel Ödülü sahibi Jon Fosse, tüm kitaplarıyla Monokl un yazarları arasında yer alıyor.

Demir ÇağıRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

J.M.Coetzee nin en gerçekçi, en beğenilen romanlarından olan Demir Çağı, kanserden ölmek üzere olan yaşlı bir profesör kadının Güney Afrika daki hayata dayanamayıp Amerika ya kaçmış̧ ve orada kendine bir aile kurmuş̧ olan kızına yazdığı veda mektubuyla başlayıp ilerler. Doktorunun koyduğu teşhisi kabullenen Mrs. Curren evine döndüğünde yandaki çıkmaz sokağın dibine yerleşmiş̧ bir evsizle karşılaşır; yalnız yaşamında tek yoldaşı, artan öfkesini ve umutsuzluğunu itiraf edebileceği tek kişi, bir gün kapısının önünde beliren bu evsiz, alkolik adam olur. Mrs. Curren ın siyahi hizmetçisinin ergenlik çağındaki oğlu Bheki nin vahşice öldürülmesi, siyahların yakılan kasabaları, katledilen gençleri ve Vercueil in hayalet gibi varlığı, profesörün azalan günlerinin duygu kutupları haline gelir. Irk ayrımcılığının yalanlarına ve acımasızlığına karşı çıkmış̧, ancak gerçek dehşetinden yalıtılmış̧ bir şekilde yaşamış̧ olan Mrs. Curren, ırkçılığın ve şiddetin harap ettiği bir ülkede yaşanan sosyal ve siyasi trajedinin, haksızlıkların, acımasızlığın etkilediği, bunlara isyan eden beyazlardan biridir. Zekice kurgulanmış̧ ve metaforların yankılandığı Demir Çağı, yayımlandığı yıldan beri Güney Afrika ırkçılığına ilişkin en çarpıcı edebiyat eserlerinden biri olmaya devam etmektedir. Coetzee zamanımızın en büyük yazarlarından biri... Demir Çağı gergin, ironik, kederli ve de şaşırtıcı. Los Angeles Times Parlak bir yazardan olağanüstü̈ bir eser. The Wall Street Journal

İstanbul un TılsımlarıAraştırma-İnceleme
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

Evliya Çelebi nin İstanbul tılsımlarını yazarken, kendimi de ona çok yakın, aynı yolun yolcusu olarak duyumsadığım için olsa gerek, yine onun kendine özgün düşünme biçimini kâğıda dökmeye özellikle çalıştım... öyle ki, bir süre sonra bu durum bende ayrı bir içgüdüye dönüştü, bir anlamda, düşünmenin ve yazmanın içgüdüsüne. Kitabın kapağı okuruna neyin sözünü verdiyse, ne varsa, ben de onu anlatmaya çalıştım. Okura yalnızca yazılı sayfalar değil, kendisinin düşleyeceği manzaralar sunmayı da istedim. Kitabı yazma amacım, Evliya nın yitik mantığını, onun dilini kullanarak onu okurlara yakınlaştırmaktı; bunu yaparken, uzun yıllar üzerinde çalıştığım, kitaplar yazdığım Binbir Gece Masalları nın ve başkaca masalların dilini, özellikle de soyut düşünme yöntemini kullandım. Kitabı yazarken bu tılsımların İstanbul daki yerlerini aramak, tarihteki yerlerini anlamak oldukça eğlenceliyken, bir yandan da bu durum, onları bulamama kaygısına da dönüştü. Büyük salgın günlerinde İstanbul un kalabalık sokaklarında Evliya nın ardında, onun dolambaçlarında gezinmek eğlenceliydi diyor Özcan Yüksek, bu emek-yoğun olduğu kadar son derece ilgi çekici çalışmasını sunarken. Kitapta adı geçen tılsımları somutlaştırıp çizen sanatçı Selahattin Ölçeroğlu nun emeği için teşekkür borçluyuz. O olmasaydı, tılsımları göremeyecek, ancak hayal edecektik.

Ona Kadar Say-KörebeRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

İngiltere de yaşayan ancak bütün dünyaya haberler hazırlayan genç adli muhabir Mabel, aldığı ani bir telefonla Türkiye ye döndükten sonra çocukluğundan beri en yakını olan, en sevdiği kişinin beklenmedik ölümünü örten sır perdesini aralamaya çalışmıştı. Ancak ister istemez olaylar onu da bu gizemli ölüm olayının içine çekmişti, olay içinde olay yaşanmış ve Mabel şaşırtıcı bir sonuca ulaşmıştı. Bu ikinci kitapta serüven başka yollara da saparak devam ediyor. Mabel bir yandan eski sevgilisinin yardımıyla peşini bırakmayan beladan kurtulmaya çalışırken bir yandan da İstanbul Emniyeti ne çetrefil ve çok garip bir olayda yol gösteriyor. Işıl Işık ın kaleminden yine soluk soluğa okunacak bir serüven.

GaslightAraştırma-İnceleme
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

İnsan zihninde gerçeğin yerine gerçek olmayanı koymaya, yanlışı doğruymuş gibi inandırmaya deniyor, gaslight... Hiç yaşanmamış olayları yaşanmış gibi gösterip, somut olarak yaşanmış olayları hiç yaşanmamış gibi kabul ettirmeye deniyor. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, hepimizin gözünün içine baka baka, usul usul, sinsi sinsi, adım adım, bambaşka bir cumhuriyeti işte bu algı yöntemiyle monte ettiler. Başlığı niye İngilizce yazdın diye merak edebilirsiniz. Çünkü, bu kavramın Türkçe karşılığı yok. Ama aslında, bizatihi Türkiye nin özeti!

Lizbon a Gece TreniRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

Antik diller öğretmeni Raimund Gregorius un yaşamı, yağmurlu bir günde okul yolunda karşılaştığı Portekizli bir kadından duyduğu Portekizce bir sözcük ve o sözcüğün büyüsüne kapılarak gittiği bir sahafta bulduğu kitapla tümüyle değişir. Ani bir kararla trene binerek Bern den ayrılır, Lizbon a doğru yola çıkar. Dilini, geleneklerini bilmediği, kimseyi tanımadığı bu yabancı kente onu sürükleyen, Salazar rejimine başkaldıran Doktor Prado nun bu sıra dışı kitabıdır. İzini sürdüğü Doktor Amadeu Prado nun hayat, aşk, yalnızlık, özveri, cesaret, ölüm ve zorbalıkla ilgili notları Gregorius u kendi sınırlı iç dünyasından koparıp hayata bambaşka bir pencereden bakacağı içsel bir yolculuğa çıkartır. Lizbon a Gece Treni hem ruhlara hem yüreklere dokunan bir roman, şimdiden bir klasik. Neredeyse soluk almadan okunacak bir roman. Elimden bırakamadım. İnsanın ruhuna, zihnine ve yüreğine hitap eden bir kitap. Die Welt / Almanya Müthiş bir olay. Son on yılın en iyi kitabı. İnanılmaz berraklıkta ve güzellikte bir roman. Bücher / Almanya Mercier edebiyata bir anıt armağan etmiş. Ve bunu harika bir biçimde, felsefi bilgilerini dolu dolu kullanarak yapmış. La Stampa / İtalya Bu kitabı okumaya başlamadan önceki kişi değilsiniz artık. Bu söz herhalde bir romana yapılacak en büyük iltifattır ve bu roman bu iltifatı hak ediyor. Kristeligt Dagblad / Danimarka

YuvaRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

Kuzey Denizi kıyısında bir belde: Yazın tekneleriyle gelen tatilciler, kışın bu ıssız köşede yaşayan köy insanları. Kızı dünyayı dolaşmaya çıkan, dünyanın sonunun yaklaştığına inanan kocası da Berlin de kalan orta yaşlı anlatıcı, yabancısı olduğu yerde kendine yeni bir hayat kurmaya başlar. Yalın bir hayat olacaktır bu. Ağabeyinin barında çalışacak, ağabeyinin arkadaşlarıyla dostluk kuracak, yaşamında beyaz bir sayfa açacak, yeni bir yuvaya sığınacaktır. Bu yuvanın içine yerleşirken günlerini nelerle besleyecektir? Geçmişten neleri getirecek, geleceğe neleri bırakacaktır? Issızlıkta kurduğu yuvayı hayatla nasıl dolduracaktır? Radikal biçimde bireyselleşmiş insanların nasıl bir araya geldiği, onca farklılıkta nasıl ortak noktalar buldukları, kendi niteliklerini yitirmeden nasıl sosyalleştikleri meseleleri üzerine eğilen yazar bütün bu sorulara, minimalist dili ve çağdaş kurgusuyla Yuva da cevap buluyor. Yaz Evi, Daha Sonra da yetkin öykücülüğüyle tanıştığımız Judith Hermann ın gözlem gücünü bir kez daha kanıtlayan, günümüz insanının yeni bir yuva arayışını yalın, tarafsız bir dille anlatan, geride bırakmak, yalnız kalmak ve kendini yeniden oluşturmak hakkında bir roman, Yuva.

MelankoliRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

2023 Nobel Edebiyat Ödülü Jon Fosse, bir ressamın dünyasına götürüyor bizleri bu defa. Ressamın melankolik ve kırılgan dünyasındaki özel ışığı ve güzelliği sergiliyor. Melankoli I-II, dünyanın ve yaşamın gerçekliğine bir meydan okuma ve aynı zamanda düşlere, yanılsamalara, hayallere karmaşık bir övgü. Ne Dediler: Fosse, Avrupa nın en büyük yazarlarından. Karl Ove Knausgaard Fosse ilginç ve gizemli sayılabilecek bu romanında bir sanatçının yalnızlığı ve kaderi ve kendi kendini takibini konu ediniyor. Sosyal dünyanın sisler altına kaldığı, derin ve varoluşçu bir anlatı. Hari Kunzru Büyük bir sezgisellik ve yetenekle hayatın hayaletlerinden oluşan bir aynalar diyarına yolculuk. Yalnızlık ve kasvet bir arada. Bryan Karetnyk Fosse boşuna Ibsen ve Beckett ile kıyaslanmıyor. Esasında onlardan daha fazlası; şiirsel yalınlıkta onların ötesine geçiyor. New York Times Jon Fosse, tamamen kendine ait bir edebiyat alemi oluşturdu. Nordic Council Literary Prize ...içim bomboş olmalı, huzurlu ve bomboş olmalı ki içim işte o zaman dışarının ışığı içimde parlayabilir, zira ne zaman ki içim huzurlu ve bomboş olur o zaman ışık içimde parlamaya başlayabilir, huzurlu ve bomboş olmalı içim, itiş kakıştan vazgeçmeliyim, sakinleşmeliyim, yalnızca içimde parlayacak ışıktan ibaret olmalıyım, hiçbir şey arzu etmeyen bir ışık olmalıyım, Stakland daki Kvekar Cemaat Evi nde, hiç konuşmayan insanların oturduğu daire şeklinde yerleştirilmiş sandalyelerden birinde, sandalyemde oturmalıyım, orada babamın yanında oturmalıyım, ışıkta oturan Kvekar Cemaatine mensup diğer insanların arasında, gayet sakin ve gözü kapalı oturmalıyım, içimde bir uçtan bir uca koşturan kargaşa, o itiş kakış önce bir çizgi üzerinde düzene girecek, sonra o çizgiler kaybolacak ve içim boşalacak, arınacak, huzur bulacağım, görülebilecek ve düşünülebilecek her şeyden temizlenmiş olacak içim, orada Stakland taki o küçük Kvekar Cemaat Evi nde evde öylesine oturacağım, bomboş, sakin, oturacağım orada, hiçbir konuda fikir sahibi olmadan, dünyanın tamamen dışında, içimde ışığı, o gökyüzünde, bulutlarda görülen ışığı taşıyarak, gördüğüm, resmini yapabildiğim ve benden başka kimsenin resmedemediği ışık, bu ışık içimde olacak ve ben o sandalyede oturacağım babamın yanında... JON FOSSE

Kumların KadınıRoman
ÜRÜN AÇIKLAMASI:

Hem dolambaçlı hem de bağımlılık yapıcı. David Mitchell Hem Poe hem de Kafka akla geliyor. Kobo Abe sayfalarda hiç dinmeden atan bir heyecan yaratıyor. Okudukça okuyorsunuz ve okuyorsunuz. The New Yorker Bazıları onda Kafka nın bilinmeyene yönelik manipülasyonlarını, başkaları ise örneğin yarattığı kum çukuru metaforu ile Beckett in esintilerini bulacak. Saturday Review Bir ağustos günü bir adam ortadan kayboldu. Bir tatil gününde, buharlı trenle yarım günlük mesafedeki sahile doğru yola çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Ne kayıp başvurusu ne de gazete ilanları bir işe yaradı... Bu adamla ilgili vakada kayda değer bir ipucu yoktu. Ayrıca, günlük hayatında ortadan kaybolmak istediğini düşündürecek en ufak bir hâl veya harekete rastlanmamıştı. Doğal olarak, başlangıçta herkes gizli bir ilişkisi olabileceğini düşündü. Fakat adamın karısı adamın bu geziye böcek toplamak maksadıyla çıktığını söylediğinde, hem polisler hem de iş arkadaşları biraz hayal kırıklığına uğradılar... Şüphesiz, kum yaşam için elverişli değildi. Peki, durağan hâl varlık için vazgeçilmez miydi? O tiksindirici rekabeti başlatan da sabit kalmaktaki ısrarımız değil miydi? Sabit olmayı bırakıp kendimizi kumun akışına bırakıversek rekabet de ortadan kalkacaktı. Gerçekte, çölde de çiçekler açıyor, böcekler ve hayvanlar yaşamlarını sürdürüyorlardı... Öyle ya, keşke kadına da bu manzaradan bahsedebilseydi. Gidiş-dönüş biletlerin asla işlemeyeceği kumun şarkısını, yanlış perdeden de olsa ona dinletebilseydi keşke. Oysa adamın tek yaptığı, yeteneksiz bir çapkını taklit edip başka bir hayatın yemiyle kadını avlamaya çalışmak olmuştu. Kumdan duvar, adamın ruhunu yakalamış, onu kese kâğıdındaki bir kediye çevirmişti.

Firmanın kayıtlı temsilcilik bilgisi bulunmamaktadır.

  • SİA KİTAP
  • MONOKL YAYINLARI